Büyük Türkçe Sözlük
* Tesisat yapma işi, döşemcilik.
* Kompleks.
* Sedye.
* Yapılarda malzeme taşımak için kullanılan, dört kollu ve iki kişinin taşıdığı tahta araç.
* Oluşturma, ortaya çıkarma, meydana getirme.
* Oluşum.
* Örgütleme.
* oluşturmak, ortaya çıkarmak.
* Ortak bir gaye etrafında bir araya gelmişkurumların veya kişilerin oluşturduğu kuruluş.
* Teşkilâtlama işleriyle uğraşan, bu işlerde yeteneği olan kimse.
* Teşkilât kurma işi.
* Anayasa.
* Teşkilâtlandırılmak işi.
* Teşkilâtlandırılmak işi yapılmak.
* Teşkilâtlandırmak işi.
* Teşkilât kurmak.
* Teşkilâtlanmak işi.
* Teşkilâtlamak işine konu olmak.
* Bir siyasî partinin içinde, partinin izlemekte olduğu ana siyasî çizgiye karşı olan, ayrı bir teşkilât merkezi bulunan ve partinin çoğunlukla...
* Teşkilâtlanmış olan.
* Teşkilâtlanmış olmayan.
* Teşkilâtsız olma durumu.
* Acı, öfke, heyecan gibi duygularıyatıştırma, dindirmeye çalışma.