Büyük Türkçe Sözlük
* rahat bırakmamak, göz açtırmamak.
* acımayıp öldürmek.
* Karşısındakini yumuşatmak için söylenen sözleri anlatır.
* önce direnirken zor karşısında boyun eğmek.
* Korkma ve şaşma sözü.
* İslâm devletlerinde düşmana güvenlik içinde olduğunu bildirmek üzere verilen belge.
* Aman vermez, hiç acımayan, cana kıyıcı.
* Kanser.
* Öldürücü bir durumda, acımasız olarak.
* Hoşgörüsüz olarak.
* hiçbir özrün geçerli olamayacağını anlatır.
* herkesin bilmediği sakıncası veya kusurları var.
* ele geçirilmeyen veya kaçan bir şeye üzülmek boştur, çünkü her zaman benzeri sağlanabilir.
* Bir işi para kazanmak için değil, yalnız zevki için yapan kimse, hevesli, profesyonel karşıtı.
* Amatör olma durumu.
* (eski çağların Amazonlarına benzetilerek) Erkek gibi, savaş saflarında yer alan kadın.
* Ata binen kadın.
* Eşyayı sarmaya yarayan mukavva, kâğıt, tahta, plâstik madde gibi malzeme.
* (bir şeyi) bu gibi maddelerle paketlemek, sandıklamak.
* Ambalâj yapan kimse.
* Ambalâjcı olma durumu veya işi.
* Ambalâjlamak işi.
* Ambalâj yapmak.