Büyük Türkçe Sözlük
* verilen öğütleri dinlemeyerek tutumunu sürdürmek.
* bir kimsenin çok kurnaz, çok bilmiş olduğunu anlatır.
* Tanıdık.
* birbirlerini eskiden bildiklerini veya ailece tanıştıklarını anlamak.
* öteden beri, eskiden beri.
* Geçen yıl, bir yıl önce.
* Tavukgillerden, boz renkli, benekli, yurdumuzda en çok güzün, eti için avlanan göçebe kuş (Coturnix).
* Bıldırcın kuşunun saka ve avcılarca beğenilen kırmızı eti.
* kısa boylu, dolgunca, alımlı (kadın).
* Bir kimsenin resmî bir kuruluşa herhangi bir durumu bildirmek için verdiği çizelge, beyanname.
* Vergi yükümlülerinin belli zamanlarda, bağlı...
* Resmî bir makam, kurum veya bir topluluk tarafından herhangi bir durumu ilgililere duyurmak için yazılan yazı, tebliğ, tebligat.
* Bilimsel bir...
* Bildirilmek işi veya durumu.
* Bildirmek işine konu olmak, duyurulmak, haber verilmek.
* Yazılı olarak yapılan açıklama, tebliğ.
* Bu açıklamanın yapıldığı kâğıt, ihbarname.
* Süresi belli olmayan sürekli iş sözleşmelerinin daha önce bildirim yapılmaksızın yürürlükten kaldırılması sebebiyle yükümlü olanlarca karşı...
* Bildirmek işi veya biçimi.
* İletişim, haberleşme, komünikasyon.
* Bildirişmek işi veya durumu.
* Bir duygu veya düşünceyi işaretle veya sesler dizgesiyle bildirerek anlaşmak.
* Bildirmek işi, beyan.