Büyük Türkçe Sözlük
* Büyük ihtiyaçlarda büyük fedakarlık yapmak gerekir.
* Bir Anadolu ezgisi ve bu ezgiyle söylenen koşma.
* Türk halk edebiyatında çoban türküsü.
* Doğada büyük yer tutan, yer kabuğunun yapı gereci olan bir veya birkaç mineralden oluşan kütle.
* Üzerinde kolaylıkla kayılan, kaypak.
* Killerin başkalaşımı ile oluşmuş, yaprak biçiminde ayrılabilen, mavimsi bir taş, arduvaz.
* Kayağan olma durumu.
* Kar veya su üzerinde kaymak için ayağa takılan araç, ski.
* Bu aracı kullanarak yapılan spor.
* Kayak bölgesinde yapılan küçük ev.
* Kayak yapan sporcu.
* Kayakçı olma durumu.
* Kayak sporculuğu.
* Kayası çok olan yer.
* Kayarak yer değiştiren.
* Yassı, düz, kat kat oluşmuş taş.
* Dağdan inen sel.
* Hayvanların eskiyen nallarının çivilerini değiştirme işlemi.
* Pay.
* Kayarlamak işi.
* Hayvanın eskiyen nallarını onarmak, eskiyen nalın çivilerini yenilemek.
* At nalını veya düven taşlarını yeniden koymak veya onarmak.
* Sövmek...
* Ahlâksız kimse, mel'un.
* Kaybedilmek işi.
* Kaybetmek işi yapılmak.
* Kaybetmek işi, yitirme.
* Yitirmek.
* Yenik düşmek, yenilmek.
* Para bakımından zarara girmek.
* Ölüm dolayısıyla ayrılmak.