Büyük Türkçe Sözlük
* Asya'nın sıcak bölgelerinde (Styrax) ve Afrika'da yetişen (Boswelia) türlerinden günlük çıkarılan değişik cinste ağaçlara verilen ortak ad.
* Bir işletmenin yaptığı işleri günü gününe geçirdiği defter, yevmiye defteri.
* sıcak, yağışsız ve güzel hava.
* Açık ve bol ışıklı (yer veya hava).
* sıkıntısız, sorunsuz, huzur ortamında bulunmak.
* Günlük yazarı, günlük tutmuş ve yayımlamış olan kimse.
* Yer yörüngesinin Güneş'e en uzak bulunduğu nokta, evç.
* Bkz. güneşhayvancıkları.
* Gece ile gündüzün eşit uzunlukta olması, ekinoks.
* Kıskançlık, çekememezlik, haset.
* Zamanından önce doğan yavru .
* Günü birlik.
* Bütün bir gün boyunca, gece kalmadan, sabah gidip akşamdan önce dönmek üzere.
* önceden belirlenmiş bir süreyi tamamlamak.
* ömrünü tamamlamak, eceli gelmek.
* hamilelikte çocuğun olması gereken süreyi tamamlamak, doldurmak.
* eski tarihli.
* son kullanma tarihi dolmuş olan yiyecek, bayat.
* Tam vaktinde, her gün, gününde, tam gününde.
* her zaman aynı durumda bulunmaz, kararsız.
* ölüm zamanı gelmek.
* (gebe için) doğum vakti gelmek.
* Kıskanç, hasetçi, hasut.
* Kıskançlık, hasetlik.
* Günülemek işi.
* Kıskanmak, çekememek, haset etmek.