Büyük Türkçe Sözlük
* Öğretmen.
* Bayan öğretmen.
* Öğretmenlik.
* Dairelerde evrak üzerinde yapılan işlemler, işlem.
* Davranma, davranış.
* Yol, yöntem, iz.
* İşlem.
* Alışveriş.
* İşlem.
* davranmak.
* işlem uygulanmak, davranılmak.
* Bilmece.
* Anlaşılmayan, bilinmeyen şey.
* âşıklık geleneğinde herhangi bir konuyu manzum olarak bilmece türünde düzenleyip genellikle kahvehanelerde herkesin göreceği bir yere koymak.
* Bilmeceli, muamma dolu.
* Muamma dolu olma durumu.
* Yaşamış.
* yaşamak.
* uzun ve mutlu yaşamak.
* İnat eden, inatçı, direngeç, anut.
* Çekişme, kavga.
* Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş, kareli kumaş.
* Bu kumaştan yapılmış olan.
* Karşılıklı birbirini tanıma, tanışma, tanışıklık.
* karşı koyan, karşı çıkan.
* Sevişme, sevgi, âşıktaşlık.
* sevişmek, birbirine âşık olmak.