Büyük Türkçe Sözlük
* Mide iltihabı.
* Sindirim sistemi hastalıkları hekimi, sindirim bilimci.
* Tıbbın sindirim sistemi hastalıklarını inceleyen dalı, sindirim bilimi.
* Hastahanelerde sindirim organları hastalıklarının incelendiği, tedavi...
* Damak zevki olan, ağzının tadını bilen, iyi yemekten anlayan kimse.
* İyi yemek merakı.
* Sağlığa uygun, iyi düzenlenmiş, hoş ve lezzetli mutfak yemek düzeni ve sistemi.
* Yutma borusu, mide ve on iki parmak bağırsağının gözle görülmesini sağlayan, hastaya ağız yolu ile uygulanan fiberoptik alet.
* Gastroskopla yapılan muayene.
* Yumurta hücresi oğulcuk durumuna gelirken blâstulanın bir noktasından çukurlaşarak iç içe geçmiş iki hücre katmanı biçimine girme evresi.
* Gaşyolmak işi veya durumu.
* Kendinden geçmek, esrimek.
* Pasta, çörek.
* Manyetik alanın şiddet birimi. Kısaltması G.
* Bir tür eski Fransız halk dansı.
* Müslüman olmayan kimse, Hristiyan.
* Dinsiz kimse.
* Merhametsiz, acımasız, inatçı.
* boşuna harcamak, yerinde harcamamış olmak, işe yaramaz duruma getirmek.
* Bile bile verilen zahmet, eziyetli iş.
* Batı yapısı teknik eşyaya eskiden tutucu çevrelerin verdiği ad.
* Yumuşatılamayan, yok edilemeyen inat.
* iyiden iyiye inatlaşmaya başlamak.
* Hristiyan olmak.
* boşuna harcanmak.