Büyük Türkçe Sözlük
* O günlerde çok sözü edilen kişi.
* Zamanın gereğine göre yön ve tutum değiştiren kimse.
* Kendisinde zamanın gerektirdiği değerler bulunan kimse.
* belli olmayan bir günde.
* (kurtulamayacak hasta) son günlerini yaşamak.
* Bkz. gününü (veya günlerini) saymak.
* bir işin sona ermesi için gereken süreyi tamamlamak.
* kötü bir sonla karşılaşmak, cezaya çarptırılmak.
* çocuklarının iyi, mutlu günlerini görmek.
* ay başı görmek.
* (tehdit yollu) cezalandırmak.
* hiçbir şeyi dert edinmeyip gününü hoş geçirmek.
* Ortalık iyice aydınlıkken, iyice gündüz iken.
* Çok güzel.
* Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran.
* Bol, verimli, feyyaz.
* Bkz. gürül gürül.
* Doğup yaşanılm ışolan yerden uzak yer.
* doğup yaşanılan yerden uzak olmanın verdiği üzüntü, sıkıntı.
* doğup yaşadığı yerleri özlemek.
* Bir kimsenin doğup büyüdüğü yerden başka yer.
* Gurbete çıkan, geçimini gurbette kazanan kimse.
* Gurbetçi olma durumu.
* aile ocağından uzak bir yere gitmek.
* doğup yaşanılan yerden uzaklaşmak.