Büyük Türkçe Sözlük
* Kara ve deniz araçlarıyla yapılan manevra.
* Piroksenlere yakın siyah, esmer, yeşil renkli bir silikat grubu.
* Kurbağa ve semenderleri içine alan iki yaşayışlı omurgalılar sınıfı.
* Dinleyicilerin oturduğu, sıraları arkaya doğru basamaklı olarak yükselen salon.
* Yunan ve Roma'da açık hava tiyatrosu.
* Toprak parçası.
* Vücut organlarından bir bölümünün hava ile şişmesi.
* İki kulplu, dibi sivri, dar boyunlu, karnı geniş testi.
* Bkz. amfor.
* Çoğunlukla spor yarışmalarında seyircileri coşturan kimse.
* Amigonun yaptığı iş.
* Yapan, etken, etmen, sebep, faktör.
* Nişastayı parçalayarak şekere çeviren bir enzim.
* Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı.
* "Allah kabul etsin" anlamında, duaların arasında ve sonunda kullanılır.
* Bir amino grubu ile bir karboksil grubu taşıyan, proteinlerin temel taşı olan organik bileşik.
* Amipler takımından, vücudunun biçim değiştirmesiyle oluşan geçici kollar veya ayaklar üzerinde sürünerek yer değiştiren, tatlı ve tuzlu sularda...
* Bir hücreli hayvanların kök bacaklılar sınıfına giren bir takımı.
* İçinde amip bulunan.
* Amiplerin yol açtığı.
* Buyuran, emreden, üst.
* Bir işte emir verme yetkisi olan kimse.
* Deniz kuvvetlerinde, ordudaki general rütbesine eşit rütbedeki subay.
* Amiral olma durumu.
* Amiralin makamı.