Büyük Türkçe Sözlük
* Gurbet.
* Gurbete düşmüş.
* Sağlam, güçlü ve iyi gelişmiş, iri.
* Gürbüzleşmek işi.
* Gelişmek, gürbüz duruma gelmek.
* Gürbüz olma durumu.
* Gürcistan halkından veya bu halkın soyundan olan kimse.
* Gürcü dili.
* Çiftleşmek isteyen kısrak veya dişi eşek.
* Bir yaşından üç yaşına kadar olan tay.
* Kuvvetli, dinç.
* Çekingen, korkak, ürkek.
* Bkz. devimselcilik.
* Belli kurallar içinde, güç kullanarak, iki kişinin türlü oyunlarla birbirinin sırtını yere getirmeye çalışması.
* güreşmek.
* Güreşirken, güreşçilerin giydiği özel mayo.
* Kapalı spor salonlarında güreşçilerin üzerinde güreştikleri, üstü yekpare kaplı olan kauçuk minder.
* Güreş yapan, güreşen kimse, pehlivan.
* Vücudun, sırt yere dönük, avuçlar ve tabanlarda yay biçiminde dayalı bulunduğu durum.
* Güreşle uğraşan spor dalı, pehlivanlık.
* Güreşilmek işi veya durumu.
* Güreş yapılmak.
* Güreşmek işi.