Büyük Türkçe Sözlük
* İki şeyi birbirine tutturmak için çakılan, ucu sivri, başlı, metal veya ağaçtan yapılmış ufak çubuk.
* Kalkan balığının üzerindeki düğmeye...
* gönül yarası kapansa da unutulmaz.
* güçlü bir şey kendisi güçlü olan başka bir şeyle veya durumla etkisiz bırakılır.
* çok sağlam ve çevik (insan).
* çok soğuk.
* çok üşümek, donmak.
* çok üşümek.
* çok üşütmek.
* ayakkabıların içinden çıkan çivi uçlarını bir âletle kesip raspa ile eğeleyerek köselenin içine gömmek.
* bir işin olmasında engel, güçlük çıkarmak.
* Eski Farsların, Medlerin ve Asurluların kullandığı yazı.
* Yağlı güreşte hasmı ayaklarından yakalayıp tepesi üstü diktikten sonra sırtını yere getirerek yenme yolu.
* Çivi satan kimse.
* Topu sert olarak karşı alana dikine indiren oyuncu.
* Çivi yapıp satma işi.
* Çivit renginde olan.
* Fazla suyla karıştığı için biçimini koruyamayacak kadar sulanmış.
* Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan (kimse).
* Soğuk ve can sıkıcı olarak.
* Bakterilerle ortak yaşayan, ilkel ve hayvanımsı yapılı, peltemsi mantarlar.
* Cıvıklanmak durumu.
* Cıvık duruma gelmek.
* Cıvıklaşmak durumu.