Büyük Türkçe Sözlük
* Beğeni, zevk.
* İslâm dininin gerekli gördüğü durumlarda ve biçimde yıkanıp abdest alma, boy abdesti.
* Eski evlerde, içinde yıkanılabilir biçimde yapılmış çinko kaplı küçük bölme.
* Organizmadaki ürik asidin atılmayarak vücudun bazı yerlerinde, özellikle ayak başparmağında, topuk ve eklem yerlerinde birikmesinden ileri...
* Sumatra'da ve çevresindeki adalarda yetişen büyük bir cins ağaçtan elde edilen, kablo yapımında kullanılan, kauçuğa benzer, zamklı bir madde.
* Gütmek işi.
* Hayvan veya hayvan sürüsünü önüne katıp otlatarak sürmek.
* Bir düşünceyi, bir duyguyu veya bir ilkeyi gerçekleştirmeye çalışmak.
* Bir kimseyi...
* Kök basıncı ile yapraktan damlalar hâlinde dışarı su atılması.
* yıllardır tanıdığım bir kimsenin huylarını da bilirim.
* Kurtçuğu deri, yapağı, yünlü kumaş ve dokuma yiyen pul kanatlılardan bir böcek (Tine pellionella).
* İçinde yemek pişirilen toprak kap.
* Bu kapta pişirilen yemek.
* Açık yeşil, maviye çalar göz rengi.
* Güvelenmek işi.
* Güve tarafından yenilmek.
* Bkz. akdiken.
* Korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu, itimat.
* Yüreklilik, cesaret.
* güven duymak, inanmak, itimat etmek.
* güvenmek, inanmak.
* Karanlık odada, çalışabilecek kadar ışık sağlayan, duyar katı etkilemeyen özel yapıda bir lâmbadan elde edilen ışık.
* kendisine inandırmak.