Büyük Türkçe Sözlük
* Sevimsizleşmek işi.
* Sevimsiz duruma gelmek.
* Sevimsiz olma durumu.
* İstenen veya hoşa giden bir şeyin olmasıyla duyulan coşku.
* sevinçten ağlamak.
* bir engel sebebiyle sevinemez duruma gelmek.
* çok sevinmek.
* Sevinci olan ve sevinç veren.
* Sevinci olmayan, sevinç vermeyen.
* çok sevinmek.
* Sevindiren, sevinilmesine yol açan, sevinç uyandıran.
* Sevindirmek işi.
* Sevinmesine yol açmak, sevinmesini sağlamak.
* Sevinmek işi veya biçimi.
* Sevinmek işi.
* Sevinç duymak.
* Boğa burcu.
* Sevmek işi veya biçimi.
* Sevişmek işi.
* Birbirini sevmek.
* Cinsel ilişkide bulunmak, aşk yapmak.