Büyük Türkçe Sözlük
* İnceleyici.
* Kanıtlanmış, kanıtlı.
* Ders veren, profesör.
* Medresede veya camide öğretmen.
* Müderris olma durumu veya müderrisin görevi.
* Bir araya getirilerek divan durumunda toplanmış (şiir vb.).
* Bir araya toplanmış, düzenlenmiş.
* Bir araya toplanmış eserler.
* Yuvarlak.
* Emanet bırakan kimse.
* (bankaya) Para yatıran kimse.
* Karmaşık, güç, çetin.
* Bkz. müdür.
* Bayan müdür, bayan yönetmen.
* Bkz. müdüriyet.
* Anlamış, aklı ermiş.
* Anlık.
* İdrarı artıran, idrar söktürücü.
* İdare eden, yöneten, yönetmen, direktör.
* Bkz. müdür yardımcısı.
* Müdürün işlerine yardım eden, yokluğunda yetkileri üzerine alıp işleri yöneten kimse.
* Müdürlük.
* Yönetmenlik, direktörlük.
* Yönetmenin, müdürün makamı.