Büyük Türkçe Sözlük
* dağıtmak, üleştirmek.
* Dağıtmalar, üleştirmeler.
* Uyanıklık, saklık.
* Seyrek ve eğreti dikiş.
* Teyel yapmakta kullanılan iplik.
* dikilecek parçaları birbirine teyelle tutturmak.
* kumaşın üzerinde dikilecek yerleri teyelle belirtmek.
* Teyellemek işi.
* Teyel yapmak.
* Teyellenmek işi.
* (kumaş için) Teyelle tutturulmak, üzerine teyel yapılmak.
* Teyelle tutturulmuş, teyellenmiş.
* Üzerine teyel atılmış.
* Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum gibi şeylerle abdest alma.
* Doğrulama, gerçekleme.
* doğrulamak, gerçeklemek.
* Manyetik bir bant üzerine sesleri tespit eden cihaz.
* söylenilen sözleri, müziği vb. yi teyp makinesindeki banda geçirmek.
* Annenin kız kardeşi.
* Anne yaşıtıkadınlara söylenen seslenme sözü.
* Teyzeoğlu veya kızı.
* Çabuk olan, süratli.
* Çabuk olarak.
* Sav.
* Üniversitelerde ve yüksek okullarda öğrencilerin veya öğretim üyelerinin hazırlayıp bazen bir...
* Kolaylıkla, çabukça.