Büyük Türkçe Sözlük
* Şevksiz olma durumu.
* Strateji.
* Sevmek işi.
* Sevgi ve bağlılık duymak.
* Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek.
* Çok hoşlanmak.
* Okşamak.
* Yerini, şartlarınıuygun bulmak.
* sevilmeyen, hoşa gitmeyen bir davranışta bulunan bir kimse için alay yollu söylenir.
* Ay takviminin onuncu ayı, bayram ayı.
* Belirsiz bir anlamda madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb. nin adı yerine kullanılır.
* Nesne, madde.
* Gezi, yolculuk.
* Gezi sırasında yolcuların çeşitli ihtiyaçlarınıkarşılayan ticarî kuruluş.
* uzak yerleri gezerek görmek, yolculuk etmek.
* Bir yazarın gezip gördüğü yerlerden edindiği bilgi ve izlenimlerini anlattığı eser.
* Tavla oyununda zarlardan birinin üçlü, öbürünün birli gelmesi, üç bir.
* Akma, akıntı.
* Akı.
* Osmanlı devletinde Yeniçeri Ocağıkaldırıldıktan sonra, yerine kurulan yeni ordu örgütünde görev yapan subayların oluşturduğu askerî sınıf.
* Tarikat kurucusuna, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimseye, tarikat büyüklerine veya tarikat kollarından birinin başında bulunan...
* büyük işler gördüğünü söyleyen birinin sözüne inanılmadığını anlatmak için söylenir.
* Şeyh olma durumu.
* Osmanlı imparatorluğunda, kabinede sadrazamdan sonra yer alan ve din işlerine bakmakla birlikte dünya işlerine de din bakımından karışan üye.
* Şeyhülislâmların görev yaptığı daire, fetvahane.
* Şeyhülislâm olma durumu.
* Şeyhülislâm makamı.