Büyük Türkçe Sözlük
* Anlayışsız, kavrayışsız, kafasız.
* Can veya mal kaybına veya zararına sebep olan kötü olay.
* Vaktinde kılınmayan namazı veya tutulmayan orucu sonradan dinî kurallara uygun olarak...
* Yargıç evresi.
* Vaktinde kılınmayan namazı, tutulmayan orucu dinî kurallara uygun olarak yerine getirmek.
* Kazara.
* Yanlışlıkla gelen mermi.
* Alın yazısı.
* Kazara.
* Kazımakta veya temizlemekte kullanılan demir araç.
* Kazakistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soylu halk veya bu halktan olan kimse.
* Güney Rusya'da yaşayan Slavlaşmış bir topluluk ve bu...
* Bir bacak üzerinde çömelip dizi iyice bükerken, öteki bacağı önde tutma biçiminde yapılan bir güç alıştırması.
* Kazak Türkçesi.
* Karısına söz geçirme, dediğini yaptırma durumu.
* Kazaya yol açan, sakıncalı, tehlikeli.
* Kaza geçirmiş olan.
* İlçesi olan.
* Obüslerden, bombalardan korunmak için yerin altına kazılmış siper.
* Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarar büyük, derin ve kulplu kap.
* Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun...
* Bir kimsenin, bir yeri iyice araştırdığını anlatır.
* Çok katlı yapılarda ısıtma sisteminin yer aldığı bölüm.
* (yeniçeriler) yemek pişirilen kazanı kaldırarak ayaklanmak, isyan etmek.
* Yöneticinin bir tutumuna karşı hep birden ayaklanmak, isyan etmek.
* Hiçbir iş karşılıksız yapılmaz.