Büyük Türkçe Sözlük
* Karacı, kara çalan, iftiracı.
* İl ve ilçelerde Müslümanların din işlerine bakan görevli.
* Müftü olma durumu.
* Müftünün görevi veya makamı.
* Besleyici, besleyen.
* Yanıltacak söz, yanıltmaca.
* Mugalâta yapan kimse.
* Şarkısöyleyen kimse, şarkıcı.
* Şarkıcıkadın.
* Uygun olmama durumu, uymazlık, aykırılık.
* Uymaz, aykırı.
* Gücenmiş, gücenik, küskün.
* gücenmek, küsmek.
* İnci çiçeği.
* Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık.
* Sevgi.
* Dostça konuşma, yarenlik.
* sevgi duymak.
* Muhabbet çiçeğigillerden, ekleri yeşilimtırak beyaz, güzel kokulu bir süs bitkisi (Reseda odorata).
* Ayrı taç yapraklı, iki çenekli bitkiler sınıfı.
* karşılıklı, dostça konuşmak.
* Papağangillerden, asıl yurdu Avustralya olan, yurdumuzda da kafeslerde üretilen, eşine çok düşkün, sarı, yeşil ve kül rengi tüylü, uzun ve sivri...