Büyük Türkçe Sözlük
* Analizle uğraşan veya analiz yapan kimse.
* Analiz yapan cihaz, aygıt veya organ.
* Ağrıyı dindirme, acı duyumunu yok etme, acı yitimi.
* Bkz. ağrıkesen.
* Benzeşim, benzeşme.
* Andırış, andırışma.
* Örnekseme.
* Analoji ile ilgili, benzeşmeye dayanan.
* birini kesin olarak inandırmak için söylenen çok kaba bir ant.
* teklifsiz bir seslenme.
* Kadın erkek, büyük küçük herkese karşı kullanılan teklifsiz bir seslenmek.
* Sese verilen tona göre şaşma, beğenme, acı, üzüntü gibi duygular...
* Sermaye, kapital.
* Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların bütünü, sermaye.
* Anamalcının elde ettiği artık değerin bir bölümünü kendi kullanırken büyük bölümünü anamalına ekleyerek onu büyütmesi.
* Üretim araçlarını özel mülkiyetinde bulunduran, anamal sahibi, sermayedar, kapitalist.
* Anamalcılık düzenini benimsemiş.
* Anamala dayanan ve kâr amacı güden üretim düzeni, kapitalizm.
* birini, bir işe razı etmek için gereğinden çok överek yumuşatmak amacı güdüldüğünü başkasına anlatırken kullanılır.
* Ananasgillerden, sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç (Ananas sativus).
* Bu ağacın tadı, kokusu çok beğenilen meyvesi.
* Bir çeneklilerden, sıcak ülkelerde yetişen ve örneği ananas olan bitki familyası.
* Gelenek.
* Ananeye bağlı olan, gelenekçi.
* Gelenekçilik.
* Geleneğe sahip bulunmayan.