Büyük Türkçe Sözlük
* doldurmak.
* çürük dişleri temizleyip oyuğu, uygun bir madde ile doldurmak.
* İçinde dolgu maddesi olan, doldurulmuş.
* Dolarak biçimi yuvarlaklaşmış.
* Şişmana yakın, balık etinde.
* (para için) Çok.
* Öfke, kızgınlık, kırgınlık gibi duygularla dolu.
* Birbirine...
* Dolgun ücret.
* Yüksek ve tatmin edici ücret.
* Biraz şişman.
* Fazlaca, çokça, bol.
* Dolgunlaşmak işi.
* Dolgun duruma gelmek.
* Dolgun olma durumu.
* Uzun kafalı.
* Döllemek işi, ilkah.
* Erkek gamet bir yumurtacıktaki dişi gametle kaynaşmayı sağlayarak yumurtacığı tam bir hücre durumuna getirmek, ilkah etmek.
* Döllenmek işi veya biçimi.
* Erkek gametle dişi gametin kaynaşmasıyla yumurtacığın embriyon durumuna gelmesi, aşılanma, ilkah.
* Tozlaşma.
* Döllemek işine konu olmak, aşılanmak.
* Döllenmemiş olan.
* Döllenmemiş yumurtanın gelişmesiyle oluşan üreme biçimi, partenogenez.
* Dölü döşü olan.
* Çocuk veya torun sahibi olarak.
* Dolmak işi.
* Bazı sebze ve tavuk, kuzu gibi hayvanların içine pirinç ve başka şeyler doldurularak pişirilen yemek.
* Doldurularak yapılan.
*...
* Dolma yapmaya uygun, büyük biber türü.