Büyük Türkçe Sözlük
* Yak, Tibet sığırı.
* Bkz. Tibet öküzü, yak.
* Tibet dili.
* Tibet halkından olan kimse.
* Kuzey Afrika'da kurulmuş bir tarikat ve bu tarikattan olan kimse.
* (küçük t ile) Yobazlık, gericilik.
* Ticanî tarikatı.
* (küçük t ile) Yobazlık, aşırıgericilik.
* Türlü ürün, mal vb. alım satımı.
* Kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği.
* Bu etkinlikle ilgili bilim.
* Alışveriş sonucu elde edilen...
* Yurt dışında ticaret işleri ve hareketleriyle ilgilenmek üzere görevlendirilen memur.
* Ticaret mallarının işlem gördüğü borsa.
* Bir ülkenin ticaretle ilgili her türlü ilişkilerini ve bunun nedenlerini inceleyen coğrafya bilimi.
* Aynıbayrak altında çalışan her türden ticaret gemilerinin tümü.
* Devlet veya özel sermayece işletilen, ticaret amacıyla kullanılan gemi.
* Ticarete ilişkin işleri düzenleyen hukuk dalı.
* Kazanç sağlamak amacıyla çalışan işletme.
* Ticaret hukukuna ilişkin hükümleri kapsayan kanun.
* Dışülkelerle alışverişin yapıldığı liman.
* Ticaret davalarına bakan mahkeme.
* Çeşitli ürünlerin ve malların pazarlandığı ticarî ilişkilerin kurulduğu yer.
* Tüccarlar arasında dayanışmayı sağlamak, ortak sorunlarla uğraşmak, yabancı tüccarlarla ilişki kurmak, ortak çıkarları korumak için kanun ile...
* Ticaret mahkemelerinin bulunduğu yerlerde ticarî işlemlerin kayıt ve tescil edildiği ve herkesin yararlababileceği resmî kütük.