Büyük Türkçe Sözlük
* Anatomiyle uğraşan bilimci.
* Göçücü balıkların Akdeniz'den Karadeniz'e çıkması, katavaşya.
* Bir devletin yönetim biçimini belirten, yasama, yürütme, yargılama güçlerinin nasıl kullanılacağını gösteren, yurttaşların kamu haklarını...
* Anayasayı savunan, anayasadan yana olan.
* Anayasa konusunda yetkili olan, anayasa okutan (kimse).
* Anayasa ile ilgili.
* Dakikadan dakikaya, her an, gittikçe.
* Ancak.
* bir işte iki veya daha çok kimsenin, o iş kötü de gitse, birbirinden ayrılmamaları gerektiğini anlatır.
* "Yalnız, sadece" gibi sınırlama anlatır.
* "Olsa olsa", "en çok", "daha çok", "güçlükle" gibi, bir şeyin daha çoğunun, ilerisinin olmadığını...
* Genellikle hamsi, bazen de çaça, sardalye veya tirsi balıklarından yapılan tuzlu ve yağlı ezme.
* Ajanda.
* (çoğul durumunda) Anılar, hatırat.
* Anı, yadigâr.
* Yarı yavaş, adagio ile andantino arası.
* Andante'den daha canlı, daha hızlı.
* Ahmak, aptal, beceriksiz, şaşkın, bön.
* Bön ve görgüsüz, beceriksiz (kimse).
* Belli bir bölgede sık sık görülen hastalık.
* Belli bir bölgede sık sık görülen.
* Plâjiyoklâzlı bir yanardağ kültesi.
* Sırtlan.
* Andırmak işi veya biçimi, analoji.
* İki şey arasında bazı noktalardaki uygunluk, benzerlik durumu, temsil.