Büyük Türkçe Sözlük
* Andırışmak işi, analoji.
* İltibas.
* (bir şey) Başka bir şeyi andırmak.
* Andırmak işi.
* Anmak işini yaptırmak.
* Benzer yanları bulunmak, çağrıştırmak.
* Yaprakları dikenli olan bir çeşit ardıç.
* Servi ağacı.
* Kırlarda yetişen yabanî bir otun kökü.
* Birleşikgillerden, nemli yerlerde yetişen, sarı çiçekli, acı ve kokulu bir ot (İnula).
* Bkz. endoskop.
* Bkz. endoskopi.
* Erkeklerde yaşdönümü.
* Kısa veya özlü anlatımı olan güldürücü hikâye, fıkra.
* Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka.
* Kansızlık.
* Kansız.
* Yelölçer.
* Dağ lalesi.
* Cıva yerine bir maden kutu kullanmak temeline dayanan kadranlı barometre.
* Uyuşturucu bir ilâçla vücudun bütününde veya belirli bir bölgesinde duyuların yok olması, duyum yitimi.
* Anestezi uzmanı.
* Duyum yitimi bilimi.
* Bir atardamarın bir noktasında oluşan ur biçimindeki gevşeme şişkinliği.