Büyük Türkçe Sözlük
* Sözle veya yazılı olarak bağlanan.
* birini söz veya yazı ile bağlamak, taahhüt etmek.
* sözle veya yazılı olarak bir şeye bağlanmak.
* Yüklenme, üstlenme, bağlantı, taahhüt.
* Bağlantısı, taahhüdü olan.
* Bağlantısı, taahhüdü olmayan.
* Angajmanı olmama durumu.
* Bir kimseye veya bir topluluğa zorla, ücret vermeden yaptırılan iş.
* Kölelik düzeninde köylünün derebeyine yaptığı zorunlu ücretsiz hizmeti.
*...
* bir işi isteksizce, hatır için yapmaya mecbur olmak.
* Başkasına ücretsiz iş yaptıran kimse.
* birini zorunlu olmadığı hâlde bir işte çalışmaya zorlamak.
* Harman zamanı fazla sap yüklemek için öküz ve at arabalarının iki tarafına takılan parmaklık.
* Ünlü, anılmış, meşhur.
* İngiliz kilisesine bağlı olan (kimse).
* İngiliz kilisesinin tuttuğu inanç yolu.
* İngiliz yanlısı.
* V. ve VI. yüzyılda Büyük Britanya'yı ele geçiren Cermen ırkından oymaklara verilen ad.
* Ana dili İngilizce olan kimse.
* İngilizlere has olan.
* Angola'da yaşayan (kimse).
* Metrenin on milyarda biri değerine eşit olan ışık dalgalarını ölçme birimi. Kısaltması A.
* Angut kuşunun renginde.