Büyük Türkçe Sözlük
* çocuksu davranışlarda bulunmak.
* Çocuk olma durumu.
* İnsan hayatının bebeklikle ergenlik arasındaki dönemi.
* Çocukça davranış.
* çocukça davranışlarda bulunmak.
* gereği gibi düşünmeden tecrübesizce davranmak.
* Çocuk gibi, çocukça olan, çocuğa benzeyen.
* Çocuksu olma durumu.
* Çocuğu olmayan.
* Çocuksuz olma durumu.
* bir aile sorunu veya ailece gizli tutulan bir şey, çocukların rastgele söyledikleri bir sözle anlaşıldığında söylenir.
* Çoğalmak işi veya biçimi.
* Çok duruma gelme, artma.
* Azken çok olmak, çok duruma gelmek.
* Çoğaltma işini gerçekleştiren düzenek.
* Çoğaltmak işi.
* Asıl kopya ile aynı özellikleri taşıyan yeni bir kopyayı tek işlemde elde etme.
* Çoğaltmak işi veya biçimi.
* Çoğaltmak işi.
* Çok duruma getirme, teksir.
* Özel bir kâğıt üzerine yazılmış yazıyı çoğaltmaya yarayan makine, teksir makinesi, müstensih.
* Miktarını, sayısını, ölçüsünü artırmak.
* Çoğaltma makinesi kullanılarak sayısını artırmak, teksir etmek.
* Çöğdürmek işi.
* İşemek.
* İleri doğru fışkırtmak.
* Alçalmak, aşağıya inmek.