Büyük Türkçe Sözlük
* Keten, kenevir gibi bitkilerin liflerinden yapılan ince ip, kınnap.
* damlaları arka arkaya gelip sicim gibi akan (yağmur, gözyaşı).
* öfkelenip kaba küfürlerle dolu sözler söylemek.
* Sürgüne tutulup her yanı pisleten.
* Sıçırgan olma durumu.
* Sıçmak işi.
* Dışkıyıdoğal yolla dışarı atmak.
* Bozmak, berbat etmek.
* Sıçramak işi.
* Ayaklarla, birdenbire yeri teperek kısa süre havada kalma.
* Araçtan atlamalarda, üzerine hızla basarak yükselme hızı kazanılan yaylı veya esnek tahtadan eğik yüzeyli araç.
* Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak.
* Bir uyarı veya heyecan sebebiyle ürkerek birdenbire olduğu...
* (sular için) Sıçramak, dalgalanmak.
* Sıçratmak işi.
* Sıçramak işini yaptırmak.
* Sıçrayarak ilerleyen.
* Sıçramak işi veya biçimi.
* birinin berbat bir iş gördüğünü anlatır.
* Bir hareketin, bir gücün derecesi, yeğinlik, sertlik.
* Hız.
* (duygu veya davranışiçin) Aşırılık.
* Karşıt görüşte olanlara, inandırma veya...
* kaba, sert davranmak.
* Çevreyi sindirmek için yaratılan olay veya girişilen hareket.
* kaba kuvvet kullanmak.