Büyük Türkçe Sözlük
* Görkemli, anıtsal mezar.
* Atatürk'ün mezarı.
* (küçük a ile) Tarih değeri olan kişilerin mezarı olarak yapılan anıt değerindeki yapı.
* Anıtlaşmak işi.
* Anıt durumuna gelmek, anıt değeri kazanmak.
* Saygı ve sevgi ile anılır duruma gelmek, abideleşmek.
* Anıtlaştırılmak durumu.
* Anıtlaştırmak durumuna getirmek.
* Anıtlaştırmak işi.
* Anıt durumuna getirmek, abideleştirmek.
* Anıt niteliğinde olan, anıta benzeyen, abidevî.
* Büyüklüğü, görünüşü ve güzelliğiyle görenleri etkileyen, görkemli.
* Anıta benzer.
* Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap.
* Ekin biçildikten sonra sürülmemiş tarla.
* anızı ve tarla kenarındaki otları biçmek.
* anızı alt üst etmek için toprağı yüzden sürmek.
* Anızı sökülmemiş tarla.
* Boğaz mukozasının şişmesi, boğak, yutak iltihabı, hunnak, farenjit.
* Anjiyografinin kısaltması.
* anjiyografi çektirmek veya yaptırmak.
* Damar içine x ışınlarını geçirmeyen bir madde şırınga edildikten sonra damarların filminin alınması.
* Dolaşım organlarını inceleyen anatomi bölümü.
* Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş, Zümrüdüanka.