Büyük Türkçe Sözlük
* Lâtifundia sistemi ile geniştarım alanlarını işletme yöntemi veya biçimi.
* Bkz. lokum.
* İtalya'da Lâtium bölgesi halkından olan kimse.
* Lâtin halkları.
* Lâtinlerle ilgili olan (şey).
* Lâtin çiçeklerinden, kalkan biçiminde yuvarlak yapraklı, sarı ve kırmızı çiçekli, bir süs bitkisi (Tropeoalum).
* İki çeneklilerden, örneği Lâtin çiçeği olan bir familya.
* Bkz. Lâtin çiçeği.
* Fransızca, İspanyolca, İtalyanca, Portekizce gibi dillerin ortak adı.
* Dilleri Lâtinceden türemişİtalyan, Fransız, İspanyol, Portekiz halkları.
* Bir serene bağlanarak direğe eğik bir durumda kaldırılan üçgen yelken.
* Lâtin dili.
* Lâtin gibi olma, davranma.
* Saygısız, çekinmesi olmayan.
* Senli benli, teklifsiz.
* Aşırısamimî, teklifsizce.
* aşırısamimî veya teklifsizce davranmak.
* Lâubaliye yakın.
* Lâubalîleşmek işi.
* Lâubalî davranışta bulunmak.
* Lâubalî olma durumu veya lâubalîye yakışır davranış.
* Saygısızca, terbiyesizce.
* Yanardağların püskürme sırasında yeryüzüne çıkardıkları dünyanın derinliklerinden gelen kızgın, erimiş maddeler.
* Uzun menzilli, ateşli bir silâh türü.