Büyük Türkçe Sözlük
* bir işi yoluna, yöntemine koymak, düzgün işler duruma getirmek.
* Kalınca kabuklu, iri ve uzunca taneli, şekeri çok bir tür üzüm.
* Uygun bulan, benimseyen, isteyen, kabul eden.
* kabul etmek.
* uygun bulmak, kabul etmek.
* uygun bulmak, beğenmek, benimsemek, istemek, kabul etmek.
* İri, Kepekli un.
* Rubidyum'un Kısaltması.
* Renyum'un Kısaltması.
* Re harfinin adı.
* Gam dizisinde do ile mi arasındaki ses.
* Bu sesi gösteren nota Kısaltması.
* Tepki, aksülâmel.
* Tepkime.
* Yakıt olarak çevre havayı kullanan ve pervanelerin yardımı olmaksızın doğrudan doğruya tepki ile çalışan, iki ucu açık boru biçiminde itici.
*...
* Gerçekçi.
* gerçekçi olmak.
* Gerçek, gerçeklik.
* Gerçekçilik.
* Bir sigorta ortaklığının sigorta ettiği paranın bir bölümünü, olabilecek zarara karşı, başka bir ortaklığa yeniden sigorta ettirmesi işi.
* Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk.
* Tanzimat'tan önce Osmanlı İmparatorluğunun Müslüman olmayan uyrukları.
* Hristiyan.
* Rebap çalan kimse.
* İnce, duygulu.
* Gövdesi Hindistan cevizi kabuğundan yapılmış uzun saplısaz.
* Ay takviminin dördüncü ayı, küçük mevlit ayı.