Büyük Türkçe Sözlük
* Saf durumuna getirmek.
* Saf olma durumu
* Gemileri ve her boyda deniz aracınıdengede tutmak, istenilen su düzeyine kadar batırabilmek için, dip bölümlerine konulan ağırlık.
* Bazı balık...
* sıkıntı veren bir kimseden veya bir şeyden kurtulmak.
* açlığını yatıştıracak kadar az bir şey yemek.
* Öd kesesi.
* Siyaha çalan yeşil renk.
* Safrası olan.
* Süsengillerden, baharda çiçek açan, 20-30 cm boyunda, soğanlı bir kültür bitkisi (Crocus sativus).
* Bu bitkinin tepeciklerinin kurutulmasıyla...
* çok sarı.
* açlıktan midesi bulanmak.
* Boş, temelsiz, asılsız söz.
* Sofizm.
* Boş, temelsiz, asılsız konuşan (kimse).
* Bilgicilik.
* Bir makinenin dönme hareketini öteki parçalara aktaran ve ucuna dişli çarklar, tekerlekler veya pervane bağlanan demir mil.
* Bal konulan ufak tekne.
* Vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan, sol karşıtı.
* Bu taraftaki yön.
* Ekonomi ve siyasette eskiden yana olan, gelenekçi (kimse...
* Futbolda forvettekiler arasında yer alan, sağ başta bulunan oyuncu.
* Ayarı tam olan para, çürük akçe karşıtı.
* Bir takımın, kalecinin önündeki iki savunucusundan sağ yönde yer alan oyuncusu.