Büyük Türkçe Sözlük
* Dönmüş, çevrilmiş.
* Yönelmiş.
* Parlaklığı olmayan, mat.
* (göz için) Canlılığı olmayan, fersiz.
* Canlılığı az olan, durgun, uyuşuk.
* Canlılığı olmayarak.
* Rengini ve parlaklığını yitirmiş, mat.
* Donuklaşmak durumu.
* Donuk duruma gelmek.
* Donuklaştırmak işi.
* Donuk duruma getirmek.
* Donuk olma durumu.
* Dönülmek işi veya durumu.
* Dönmek işi yapılmak.
* 1000 m² lik bir alan ölçüsü.
* Tekrarlanan belli bir olayın tamamlanması ve yenisinin başlaması.
* Eni boyu kırkar mimar arşını olan alan...
* Bir olayın yeni bir duruma geçme zamanı.
* Dönüm ölçüsünde.
* Dönüme yetecek ölçüde olan.
* donuna küçük veya büyük abdestini yapmak.
* istemeyerek donuna küçük veya büyük abdestini yapmak.
* (çocuk) küçük veya büyük abdestini donuna etmek.
* çok korkmak.
* uzun süre gezmek.
* arayış içinde olmak, her çareye başvurmak.
* Bkz. donakalmak.
* Dönmek işi veya biçimi.
* Oyuncunun bir ayağını yerden kesmeden yaptığı dönme hareketi.
* Dönüşü olan.
* Öznesi ile nesnesi bir olan fiil, mutavaat.