Büyük Türkçe Sözlük
* Bir şeyin bal mumu, alçı gibi bir madde ile kalıbını çıkarmak için yapılan işlemlerin bütünü.
* Bu işlemler sonunda elde edilen kalıp.
* Terzilerin patron çıkarmak için kullandıkları bir çeşit saydam kâğıt.
* Buluşma, görüşme.
* Röportaj.
* Bir işe alınacak kişiler arasından seçim yapabilmek amacıyla kendileriyle karşılıklı konuşma, görüşme.
* (belli bir konuda) konuşmak, demeç vermek.
* bir kimsenin bir konu veya sorunla ilgili görüşlerini almak.
* Buluşan, kavuşan, görüşen.
* buluşmak, kavuşmak, görüşmek.
* Yumuşak huyluluk, uysallık.
* Bağırsakların yumuşaklığı.
* Uygun, hoşgörülebilir.
* Yumuşak huylu.
* Pekliği olmayan.
* Mülâyim olma durumu.
* Bir işe girmek için bir süre parasız olarak o işe devam eden.
* Teğmen.
* Alaca renkli, renk renk.
* Mısralarından her biri başka dille yazılmış şiir.
* Bulaşmış, sıvanmış.
* Renk renk, renkli.
* Kirli, pis.
* Karışık, düzensiz.
* Yumuşaklık veren, yumuşatıcı.
* Bağırsakları boşaltan, dışkının dışarı çıkmasını kolaylaştıran ilâç.
* Varlığı kaldırılan, kapatılan.
* Bir bütüne sonradan katılmış olan, eklenmiş.
* Bir asker karargâhında subay yardımcısı.
* Bkz. katma bütçesi.
* Bir bütüne katılanlar, ekler.
* Bir merkeze bağlı olan yerler.
* İçe doğmuş, birinin içine doğmuş, esinlenmiş.