Büyük Türkçe Sözlük
* Alfabetik sıraya göre kelimelerin karşılıklarını geniş bir biçimde veren, özel adları da içine alan sözlük türü.
* Bkz. anımsama.
* Bkz. anımsamak.
* Anlayışsız, akılsız.
* Birdenbire, habersiz.
* Hiç hatıra gelmedik bir sırada, birdenbire, anî olarak, anîden.
* Tanrı'yı veya kutsal bilinen bir kişiyi, bir şeyi tanık göstererek bir olayı doğrulama, yemin.
* Kendi kendine söz verme.
* bir şeyi yapmaya veya yapmamaya ant ile söz vermek, yemin etmek.
* Bkz. kan kardeşi.
* bir şeyi yapması için bir kimseye ant içirmek.
* "Allah aşkına, "çocuklarının başı için" gibi sözlerle karşısındakini bir şeye zorlamak.
* Tezat.
* Anlaşma, uyuşma, mutabakat, itilâf.
* anlaşmak, uzlaşmak.
* Güney kutupla ilgili, güney kutup yakınında olan.
* Güney kutuptaki kara bölgesi.
* Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz.
* Duyarga.
* Olta...
* Anten ile alıcı arasında yer alarak elektromanyetik dalgaların genliğini yükselten cihaz.
* Anteni olan.
* Göğüs yüzgeçleri saplı, iskeleti kemikleşmiş, sırt yüzgeçleri uzamış kemikli balık türü.
* Antep yöresinde yapılan özel bir tatlı türü.