Büyük Türkçe Sözlük
* Mum yapılarak yapılan aydınlatma.
* Bkz. mum boyası.
* Mum, terebentin, su ve toprak boyalarla hazırlanan boya.
* İki çeneklilerden, güzel kokulu, şemsiye biçiminde küçük beyaz çiçekler açan, etli yapraklı, sarılıcı bir süs bitkisi (Cerinthe minor ve...
* Parafin ve bal mumunun terebentin veya neft yağında çözüştürülmesi ile elde edilen, ağaç eşyaları cilâlamakta kullanılan madde.
* güçlü kişilerin kendi yakınlarını kayırmaktan çekindiklerini anlatır.
* Dimdik.
* Çok uslu, yaramazlık yapmayan.
* Vücudun, ense ve omuzlara dayanarak ellerin kalçayı desteklemesiyle başaşağı, yere dikey bulunduğu durum.
* Bkz. muma çevirmek.
* dosdoğru, dimdik.
* uslu, kıpırtısız.
* tertemiz düzgün.
* zayıflamak sararıp solmak.
* sessiz, uslu, doğru düzgün durmak.
* hırçınlığı,yaramazlığı bırakmak.
* razı olmak.
* Ilıman bölgelerde yetişen, gövdesi boyunca 1 cm kalınlığında bir mum katmanıbulunan, yaprakları hurma yaprağına benzeyen bir ağaç (Cerexylon...
* kutsal sayılan bir yere giderek adak adadığında mum yakıp koymak.
* bir şeyi kırmızımumla mühürlemek.
* önemli bir şeyi unutmayıp akılda tutmak.
* her sözü dinler duruma getirmek, uslandırmak.
* Adıgeçen, yukarıda anılan, sözü geçen kimse.
* Engel olmak, karşı koymak.
* karşı koymak, engel olmak.
* Alışma, yatkınlık, el yatkınlığı.