Büyük Türkçe Sözlük
* Sevimsizlik, soğukluk.
* Karşıt duygu.
* Antipati uyandıran, sevimsiz, soğuk.
* sevimsiz bulmak, kanı kaynamamak.
* Karşı propaganda.
* Yahudilik aleyhtarlığı.
* Yahudilere karşı düşmanca duygular besleyen ve Yahudilere karşı ayırt edici tedbirler alınmasını isteyen görüşe bağlı olan (kimse).
* Yahudilere karşı düşmanca duygular besleyen ve Yahudilere karşı ayırt edici tedbirler alınmasını isteyenlerin görüşü veya tutumu.
* Mikropları ilâçla öldürme yolları.
* Antisepsi yapmak için kullanılan veya antisepsi özelliği olan (madde).
* Yüksek basınçlı atmosfer kütlesi, havanın sarmal biçimli hareketi için kullanılır.
* Karşısav.
* Antitoksin.
* İçine giren toksinleri zararsız hâle getirmek için vücudun çıkardığı madde.
* İki veya daha çok devletin saldırmazlık, savaşta ittifak gibi konularda üstlenmelerini belirttikleri belge ve belgede belirtilen durum, muahede...
* Antlaşma yapmak, ahitleşmek.
* Ant içmiş veya ant içirilmiş.
* Şairlerin, yazarların, bestecilerin eserlerinden alınmış seçme parçalardan oluşan kitap, seçki, güldeste.
* Ara.
* Güçlükle tutuşan, koku, duman çıkarmadan, büyük bir ısı vererek yanan bir tür taş kömürü.
* Bir yapıda girip geçilen yer, methal.
* Başlangıç yemeği.