Büyük Türkçe Sözlük
* Mumlaşmak işi.
* Bal mumu durumuna gelmek.
* Filmleri mumlamakta kullanılan alet.
* Mumu olan, mum konulmuş olan.
* Muma batırılmış, mumla hazırlanmış olan.
* Mürekkep geçirmeyen ve delinebilir bir dolgu maddesi emdirilmiş, mürekkebi geçiren, fakat kolay delinmeyen bir cins pelürden veya lifli bir...
* Mumu olan.
* Herhangi bir mum gücünde olan.
* Şamdan.
* Alevî geleneğinde var olduğu ileri sürülen bir tür tören.
* Seçkin.
* Bir şeyi yapmaktan çekinen, kaçınan.
* Olamaz, olmayacak.
* Birtakım özel ilâçlar kullanılarak bozulmayacak duruma getirilmiş olan ve bugün kazılarla ortaya çıkarılan ceset.
* Çok zayıf kimse.
* çok zayıf ve renksiz (kimse).
* Mumyalamak işi.
* Bir cesedi, bozulmaması için özel ilâçlarla mumya durumuna getirmek.
* Mumyalanmak işi veya durumu.
* Mumya durumuna gelmek.
* Mumyalaşmak işi.
* Mumya durumuna gelmek.
* Tanrı'ya yakarma, yakarış.
* Divan edebiyatında Tanrı'yı öven şiir türü veya şiirin bir bölümü.
* Kamuya duyurulmak istenilen şeyleri yüksek sesle haber vermeyi işedinmiş olan kimse.
* Arabozan, bölücü, karıştırıcı, fesatçı, müfsit.