Büyük Türkçe Sözlük
* Çeşitli parçalardan meydana gelen alet, cihaz.
* Boksta bükük kolla aşağıdan yukarıya doğru atılan yumruk.
* Aparmak işi.
* Almak, alıp götürmek.
* Gizlice almak, alıp kaçmak, çalmak.
* Müşterilerin kendi yeme ve içme ihtiyacını karşılayabilmek için gerekli malzemeler ile donatılmış bağımsız apartman veya villâ tipinde inşa...
* Birkaç katlı ve her katında bir veya birkaç daire bulunan yapı.
* Külhan beyi, kabadayı, hayta.
* Doğada, kemik dokusunda bulunan, içinde flüor veya klor olan doğal kalsiyum fosfat.
* Çok aydınlık.
* Apaydın olma durumu.
* Büsbütün ayrı, bambaşka.
* Avuç.
* Bir avuç dolusu.
* Çok az.
* Apazlamak işi.
* Pupa ile orsa arasında geminin omurgasına 450 açı ile esen (rüzgâr).
* Böyle esen bir rüzgârla.
* Avuçlamak.
* Yelken rüzgârla dolup şişmek.
* (gemi) Apazlama rüzgârla gitmek.
* Anonim ortaklıklarda sermaye artırımı için yapılan ödeme çağrısı.
* İştahı açmak için yemekten önce içilen içki, açar.
* Geminin, zinciri toplayıp demirini kaldırmaya hazır bulunması.
* Hazır, tetik.
* Derli toplu, süslü, şık.
* Butların iç tarafı, iki bacak arası.
* İki bacağın arasında kalan yer.
* Bacaklarını açarak yürüyen, ayrık bacaklı.
* Bacakları aça aça yürüme.