Büyük Türkçe Sözlük
* Oyun durumuna getirmek.
* biriyle alay etmek, eğlenmek.
* Yaradılış, huy, maya.
* Kötü yaradılışlı.
* İnce, keskin (ses).
* Tizleşmek işi.
* Ses tiz bir durum almak.
* Talyum'un kısaltması.
* Tulyum'un kısaltması.
* Togo halkından olan.
* Bkz. Çakırdoğan.
* Orta Asya'da kullanılmış olan eski bir Hint-Avrupa dili.
* Birine isnat olunan suç, işlenildiği sanılan, fakat henüz aydınlanmamış olan suç, suçlama.
* Kabahatli.
* Töhmet altında bırakma.
* Töhmet altında bırakmak, suçlandırmak.
* Suçlanmış.
* Kabahatli.
* Çoban köpeklerinin boynuna takılan dikenli demir halka, tasma.
* Bitkilerde döllenme sonunda yumurtacıktan oluşan ve yeni bir bitki oluşmasını sağlayan tane.
* Soy sop, döl, nesil, sülâle.
* Ortaya bir sonuç...
* Tohumu dıştan sararak onu koruma altına alan zar.
* üreme veya üretme gücü kalmamak.
* yaşlanmak, evlenme çağıgeçip kartlaşmak.