Büyük Türkçe Sözlük
* Aptallaşmak işi veya durumu.
* Zekâsını işletemez olmak, alıklaşmak, ahmaklaşmak.
* Aptallaştırmak işi veya durumu.
* Aptallaşmasına sebep olmak, aptal duruma getirmek, ahmaklaştırmak.
* bir şeyi bilmez, anlamaz gibi görünmek.
* Aptal olma durumu veya aptalca iş.
* aptalca davranmak veya aptalca iş görmek.
* Bkz. kivi.
* Bkz. abdest.
* Bkz. abdestbozan.
* Bkz. abdestbozan otu.
* Bkz. abdesthane.
* Bkz. abdestli.
* Bkz. abdestlik.
* Bkz. abdestsiz.
* Et kesimi yortusu.
* Tombul çocukların bacaklarını açarak salına salına yürüyüşlerini anlatır.
* Argon'un kısaltması.
* Tarım alanları için yüz metre kare değerinde yüzey ölçü birimi.
* Utanma, utanç duyma.
* namus ve onuru için başkası söz eder korkusu.
* utanç duyulacak şeyleri hiç sıkılmadan yapan, utanmaz.