Büyük Türkçe Sözlük
* askerlikte, verilen komut üzerine herkes görevi başına geçmek.
* silâh başı etmek için verilen komut.
* silâhlarıuç uca çapraz bir biçimde dayayarak durdurmak.
* silâhla vurmaya davranmak veya silâhla vurmak.
* (silâh) ateşalmak.
* savaşbaşlamak.
* karşılıklı olarak ateşetmek.
* kullanmak için silâhına el atmak.
* Askerlik görevi.
* askerlik görevine başlatmak.
* silâhaltında olmak.
* Silâh yapan veya satan kimse.
* Gereğinde karaya çıkarılan, özellikle tüfeklerle donatılmışdeniz eri.
* Silâhların saklandığı, korunduğu yer.
* Silâhlamak işi.
* Silâhlandırmak.
* Silâhlandırmak işi.
* Silâhlıduruma getirmek.
* Silâhlanmak işi.
* Silâhını veya silâhlı kuvvetlerini çoğaltma ve güçlendirme.
* Silâhlıduruma gelmek.
* Silâhı olan.