Büyük Türkçe Sözlük
* Kemer, kayışvb nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık.
* Kadınların...
* el sıkışma.
* karşılıklı iki parçayı getirip birbirine dayamak.
* kadeh tokuşturmak.
* vermek.
* Çamaşır yıkarken kullanılan, tahtadan, yassıtokmak.
* Tokaçlamak işi.
* (çamaşırı) Tokaçla dövmek.
* Tokaçlanmak işi.
* (çamaşır) Tokaçla dövülmek.
* Tokalaşmak işi.
* Birbirinin elini sıkmak, el sıkışmak.
* Tokası olan, toka takılmış olan.
* (insana) El içi ile vuruş.
* Hayvan ağılı.
* Tarla, bahçe veya mandıra kapısı.
* el içi ile vurmak.
* dolandırmak.
* (kendine) tokat vurulmak.
* yenilgiye uğramak.
* dolandırılmak.
* Dolandırıcı.
* Dolandırıcılık.
* Tokatlamak işi.
* Tokat atmak.
* Bir kimseyi dolandırmak, hile yoluyla parasını almak.
* Tokatlanmak işi.
* Tokat atılmak.
* Tökezlemek işi.