Büyük Türkçe Sözlük
* Arap dili ve kültürü araştırmaları.
* Araplaştırma.
* İki kişinin arasındaki dostluğu veya geçimi bozan (kimse), fesatçı, münafık, müzevir.
* İki kişinin arasındaki dostluk veya geçimi bozma işi, münafıklık, müzevirlik.
* Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta, gücünden yararlanılan nesne.
* Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta.
* Bir şeye...
* Düşünme biçimlerinin, kuramların, mantık ve ahlâk biçimlerinin yalnızca hayatın değişik şartlarına uyma araçları olduğunu savunan dünya görüşü...
* Uzlaştıran, anlaşma sağlayan kimse.
* Üretici ile tüketici arasında alım satım konusunda bağlantı kuran ve bundan kazanç sağlayan kimse, mutavassıt.
* bir kimseyi, uzlaşma sağlamak için görevlendirmek.
* Aracı olarak, bağlantı kurarak, vasıtasıyla, yoluyla.
* Aracının gördüğü iş, tavassut, vasıta.
* bir işin çözümünde araya girerek yardım etmek, tavassut etmek.
* Araçla yapılan veya olan, vasıtalı, bilvasıta.
* Bkz. aletli jimnastik.
* Araç kullanılmadan, doğrudan doğruya yapılan veya olan, vasıtasız, bilâvasıta.
* Araçsız olma durumu.
* seyrek olarak.
* başka işler arasında bir işi de yapı vermek.
* iki tarafı uzlaştırmak üzere araya girme dolayısıyla güç duruma düşmek.
* karışık bir durumda gereken ilgiyi görmemek.
* o zamandan bu zamana dek.