Büyük Türkçe Sözlük
* Duldalamak işi.
* Korumak, siper altına almak.
* Duldalanmak işi.
* Korumak, siper altına girmek.
* Duldası olan.
* Duldası olmayan.
* Hz. Ali'ye Peygamber tarafından armağan edilen katırın adı.
* Kötü at.
* Eski otomobil veya modası geçmiş araç.
* Mekanik olarak çalışan oyuncak...
* Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse.
* Kemikli balıklar takımından, başı büyük, ağzı geniş, vücudu yassı ve söbe, üstü dikenli pullarla kaplı bir balık (Zeus faber).
* Dülgerin zanaatı.
* Dul olma durumu.
* Yüz.
* Şakak.
* Yüzün şakakla çene arasındaki yanı.
* Çarlık zamanında Rus parlâmentosuna verilen ad.
* Nezle, ingin, zükâm, nevazil.
* Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz.
* Havalanan tozların veya sisin havada...
* sis kaplamak, sis bürümek.
* sigara dumanını içine çekme.
* esrar içilen bir yerin havasından etkilenmek.
* kötü duruma düşürmek, geride bırakmak, birini yıldırmak.
* dağıtmak, bozmak, yok etmek.
* yenmek, başarı sağlamak.
* işi, durumu berbat olmak.
* (bir kimse veya bir şey) ortadan kaybolmak.