Büyük Türkçe Sözlük
* Yazılmış bir metin üzerinde gereken düzeltmeleri yaparak yazıyı yayıma hazır duruma getiren kimse.
* Yazı yazan, bir yazıyı kaleme alan kimse.
* Redaktörün görevi.
* Reddedilmek durumu veya biçimi.
* Reddetmek işine konu olmak.
* Reddetmek işi veya biçimi.
* Reddetmek işi.
* Verilen veya yapılması istenen bir şeyi kabul etmemek, geri çevirmek.
* (aileden olan birini) Aileden bir kişi olarak saymamak, tanımamak.
*...
* Reddeylemek işi veya durumu.
* Reddetmek.
* Bir düşünceyi, bir öğretiyi çürütmek için yazılan yazı.
* Reddolunmak işi veya durumu.
* Verilen veya yapılması istenen bir şey kabul edilmemek, geri çevrilmek.
* Bir berat, lisans hakkı veya ticarî marka sahibinin bunu devrettiği firmalardan aldığı maddî karşılık.
* Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er.
* Şiirde uyaktan sonra tekrarlanan aynı anlamdaki kelime...
* Arkası yırtmaçlı, etekleri uzun, çift sıra düğmeli, resmî erkek ceketi.
* Redingot giymiş olan.
* Bir atom veya molekülden ötekine bir veya daha çok elektronun geçişi olayı.
* Doğrultmaç.
* İndirgeme.
* Gerçek.