Büyük Türkçe Sözlük
* öğrenciyi sözlü sınav için sınıftaki tahtanın önüne çağırmak.
* (sınav için) kara tahta önüne çıkmak.
* Denizaltı.
* İki ucuna birer kişi oturup, karşılıklı olarak havada yükselip inerek eğlenmeyi sağlayan, ortasından bir yere dayalı tahta kalas.
* Kaçık, deli.
* Şuuraltı, bilinçaltı.
* İnsan omzunda veya deve, fil, at vb.ne yüklenerek götürülen, üstü örtülü, tekerleksiz taşıt.
* hükümdarlığına son vermek.
* Değiştirme, çevirme, döndürme, dönüştürme.
* Devletin veya özel bir kuruluşun ödünç para almak için çıkardığı, yıllık faiz getiren yazılısenet.
* dönüştürmek.
* Tahviller.
* Bkz. tayfa.
* Tahta vb. bir şeye vurulunca veya silâh patlayınca çıkan tok ve sert ses.
* Millî bayramlarda veya önemli bir olayı anmak için düzenlenen...
* Vurma, çarpma sırasında çıkan (ses), bu sesi çıkararak.
* Vurma, çarpma sırasında çıkan (ses), bu sesi çıkararak.
* Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi.
* Taka işleten kimse.
* Takacının işi.
* Önce gelme.
* Önce davranma.
* öncesine gelmek, öncesinde yer almak.
* Büzüşme, kasılma.