Büyük Türkçe Sözlük
* dikkatle aramak, çok aramak.
* çok değerli, ancak rastlantı ile ele geçer.
* Bkz. Aramîce.
* Samî dillerinin batı lehçelerini içine alan ve milâttan önceki dönemlerde kullanılmış bulunan ölü bir dil.
* Aranılmak işi veya durumu.
* Aramak işine konu olmak.
* Söz konusu olmak.
* Bu söz "düzenlemek" anlamında "aranje etmek" biçiminde kullanılır.
* Düzenleme.
* Düzenleyici.
* Aranmak işi.
* Aramak işine konu olmak.
* İsteklisi bulunmak.
* Eksikliği duyulmak.
* Kendi üstünü aramak veya ortalıkta kendi kendine bir şeyler aramak.
*...
* Aranılan çözüm.
* Orta Doğu ile Kuzey Afrika'nın büyük bir bölümünde yaşayan halk ve bu halkın soyundan olan (kimse).
* Arap halkına özgü olan şey.
* (küçük a...
* simsiyah olmak, kararmak.
* (şaka yollu) söylenen bir şeyin doğruluğuna inandırmak için kullanılır.
* Bugün kullandığımız sayıları gösteren rakamlar.
* Potasla yapılan, yumuşak, esmer bir sabun.
* karmakarışık.
* işler çok karışıp çözümlenmesi güç bir duruma gelmek.
* Kemirgen memelilerden bir hayvan (Daculus daculus).