Büyük Türkçe Sözlük
* geçim için uğraşma.
* yemek pişirme, hazırlama sıkıntıları.
* bir söz iyice düşünmeden söylenmemelidir.
* yeme içme ihtiyacının başka ihtiyaçlar gibi geri bırakılamayacağını anlatır.
* aşırı bir biçimde açlığını gidermeye çalışanlar için söylenir.
* Geçim için yapılan didinme.
* Geçim derdi.
* "afiyet olsun, yarasın, bereketli olsun" anlamına, yemek yiyenlere söylenir.
* boğazı ağrımak.
* imrenmekten boğazı şişmek.
* ayrıca ücret verilmeden yalnız karnını doyurarak.
* iştahı artmak.
* üzüntüden boğazı tıkanmak.
* bademcikleri şişmek, iltihaplanmak.
* durmadan bir şeyler yemek.
* çok susamak.
* konuşamaz olmak, sesi çıkmamak.
* yiyeceğine, içeceğine özen göstermek.
* (üzüntü, kaygı gibi sebeplerle) isteksiz yemek, iştahı kesilmek.
* yediği şeyi yutamamak.
* yiyip içmeyi çok seven (kimse).
* fazla ve gelişigüzel yemek.