Büyük Türkçe Sözlük
* Yuvarlak sayı.
* Toparlağa yakın bir biçimde olan.
* Toparlamak işi.
* Bir araya getirmek, toplu bir duruma sokmak.
* (düşünce için) Neler üzerinde durulacağınıhatırlayıp bir araya getirmeye çalışmak.
* Şaşkın...
* Toparlanmak işi.
* Toparlanmak işi.
* Toparlamak işine konu olmak veya toparlama işi yapılmak.
* Para yönünden durumunu düzeltmek.
* Sağlığı düzelmek.
* Bir işi, bir hareketi yapmaya...
* Esnekliğini yitirmiş cildi sıkıştırıp düzelten krem türü.
* Güzel kokulu, sarırenkte, uzunca bir kavun türü.
* Alüminyum silikatı ve flüorinden oluşan, kahverengi veya soluk sarırenkte değerli taş.
* Anadolu'da özellikle Tokat yöresinde yetiştirilen açık renkli, orta boy yapraklı ve tatlı içimli bir tür tütün.
* Kefal.
* Ağır top taşıyan, küçük savaş gemisi, gambot.
* Top çeken (hayvan veya araç).
* Topların kullanılışı, bakımıüzerine yetiştirilen asker sınıfı.
* Sınıfta kalmış öğrenci.
* Futbolcu.
* Topçu sınıfı.
* Top yapılan, top dökülen yer.
* Topçu askerinin eğitildiği yer.
* Tahin, nohut, patates ve soğanla yapılan meze.
* Üç parmaklı diren.
* Elektrik dinamolarında, hareketli bölümün üzerindeki iletken devrelerde oluşan akımıtoplayıp tek bir devreye veren araç, kolektör.
* Toplama işleminin sonucu, mecmu, yekûn.