Büyük Türkçe Sözlük
* Bkz. gözünü toprak doyursun.
* Toprak üzerindeki mülkiyet rejimini toprağın işletilmesiyle ilgili hususları düzenleyen hukuk.
* Yağışların etkisiyle toprağın alt tabakalarının gevşemesi sonucu üst tabakanın oynaması.
* Toprağa bağlıkölelik düzeni.
* Toprağa bağlıköle.
* ölmek.
* (bir kimsenin) yaptığı kötülükler ancak ölmesiyle son bulur.
* Sarı veya yeşile çalan toprağın rengi.
* Bu renkte olan.
* Toprağın altında yaşayan bir sıçan türü.
* Ayakbastı.
* Toprakta yaşayan hayvan türü.
* Topraklamak işi.
* Elektrik devresinde veya elektrikle çalışan bir araçta bir ucu toprakla birleştirmek işi.
* Üzerini toprakla örtmek.
* Topraklandırmak işi.
* Bir kimseyi işletip geçinmesi için toprak sahibi yapmak.
* Topraklaşmak işi veya durumu.
* Toprak durmuna gelmek.
* İçine toprak karışmış.
* Ekecek toprağı olan (köylü).
* Toprağı andıran.
* İçinde toprak bulunmayan.
* Ekecek toprağı olmayan (köylü).