Büyük Türkçe Sözlük
* Baharatı olan.
* Baharatı olmayan.
* Baharat alım satımıyla uğraşan (kimse).
* (alay yollu) gençliğin verdiği coşkuyla gereksiz veya aşırı davranışta bulunmak.
* Divan edebiyatında, bahar tasviri ile başlayan kaside.
* İçinde karabiber, karanfil, tarçın gibi bahar bulunan.
* Sebze yetiştirilen yer, bostan.
* Çiçek ve ağaç yetiştirilen yer.
* Tarla ve bahçelerde sun'î gübre kullanmadan, doğal olarak yetiştirilen domates türü.
* Bahçelerde özel yöntemlerle yetiştirilen kekik.
* Çeşitli ot ve bitkileri düzgün kesmek ve budamak amacıyla yapılan bir makas türü.
* Bahçelerde yetiştirilen bir nane türü.
* Çiçek, ağaç ve sebze yetiştirme işiyle uğraşan kimse.
* Bahçecinin işi.
* Bahçe yapma işi.
* Bahçesi olan.
* Bağları, bahçeleri olan (yer).
* Bahçeye benzeyen, bahçe gibi düzenlenmiş yer.
* Bahçesi olmayan.
* Geçimini bahçe ürünlerini yetiştirip satmakla sağlayan kimse.
* Bir bahçenin düzenlenmesi ve bakımıyla görevli kimse.
* Bahçıvanı bulunan.
* Bahçıvanın yaptığı iş.